Ağbaba: 'Çiftçi, depremzede, emekli, çalışan, çalışamayan perişan'
Malatya'nın Hekimhan ilçesinde 'Büyük Kayısı Mitingi' düzenlendi. Mitingde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 'Geçtiğimiz yıl kuru kayısı 200 ila 280 TL arasında satılırken bu yıl 110 ila 120 TL arasında satılıyor.
Son Dakika: Malatya’nın Hekimhan ilçesinde ‘Büyük Kayısı Mitingi’ düzenlendi. Mitingde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Geçtiğimiz yıl kuru kayısı 200 ila 280 TL arasında satılırken bu yıl 110 ila 120 TL arasında satılıyor.
Gübre geçtiğimi yıl 500 TL’ydi, bu yıl 1100 TL, mazot geçen yıl 19 TL’ydi, bu yıl 46 TL. Mevsimlik işçi yevmiyesi geçen yıl 450 TL’ydi, bu yıl 950 TL. İlaç geçtiğimiz yıl 450 TL’ydi, bu yıl bin TL. Bu tablo çiftçinin nasıl yoksullaştığının, yoksullaştırıldığının kanıtıdır” dedi.
Malatya’da bu yıl kayısının fiyatının yarı yarıya düşmesi, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) taban fiyat açıklayarak, alım yapmaması ve kayısı üreticisinin birçok sıkıntıyla karşı karşıya kalması nedeniyle Hekimhan Belediyesi tarafından ‘Büyük Kayısı Mitingi’ düzenlendi.
Hekimhan Atatürk Meydanı’nda düzenlenen mitinge katılan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, programın düzenlendiği alana traktörle geldi. Üreticilerle birlikte traktör süren Ağbaba’ya Hekimhan Belediye Başkanı Mehmet Şerif Yıldırım’da eşlik etti.
Mitingde konuşan CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, “AKP yönetimi liyakatsizdir, beceriksizdir. Bu şehrin kayısısına sahip çıkmadılar. Bu şehirde iktidar partisinin milletvekilleri Tarım ve Orman Bakanı’na, cumhurbaşkanına ulaşıp, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) kayısıyı aldıramadılar. Malatya’yı sahipsiz bıraktılar. Malatya sahipsiz ise sebebi Malatya’da iktidar partisini yönetenlerdir, özellikle AKP milletvekilleridir” ifadelerini kullandı.
Hekimhan Belediye Başkanı Mehmet Şerif Yıldırım ise “Toplumun her kesimini etkisi altına alan ekonomik ve sosyal baskıların yaşandığı güzel ülkemde hükûmet edenlerin sorun çözme yerine günübirlik, sorun yokmuş gibi plansız, programsız yaklaşımları tarımı bitirdiği gibi ülkenin en önemli ihracat kaynağı olan Malatya kayısısı ve üreticisini de sahipsiz, değersiz kılmıştır. Kayısı olmadan Malatya, Malatya olmadan kayısı olmaz. Malatya’da tarım, ekonomi, sosyal hayat ve gelecek hayalleri kayısıyla şekil bulur. Pazarda kayısı değerinde alınmıyor. Üretici elindeki urunu çıkartmak zorunda. Çiftçi örgütleri, ziraat odası, ticaret odası, ticaret borsası, yerel yönetimler ve yöneticileri sorunu görmezden geliyorlar. Etkin rol almıyorlar. Meslek odaları ilgisiz. Her konuda eylem yapan sivil toplum kuruluşları, üreticinin yanında olmak yerine arka bahçesi oldukları hükûmete yalakalık yapıyorlar” diye konuştu.
Mitinge geldiği esnada konuştuğu bir çiftçinin “50 yıllık çiftçiyim hiç bu kadar zor günleri görmedik. Hiç bu kadar ürünümüzün ve çiftçinin değersizleştiği bir dönemi yaşamadık” dediğini dile getiren Ağbaba, “Geçtiğimiz yıl 10 kilo kayısı ile 100 litre mazot alınırken, bu yıl 20 litre mazot alınıyor. Yani çiftçinin 80 litre mazotu çalınmış durumda. 2023 yılında 10 kilo kayısı ile 5 ton çiçek ilacı alınırken bugün1 ton çiçek ilacı alınıyor. Geçtiğimiz yıl 10 kilo kayısıyla 5 torba gübre alınırken bu yıl 1 torba gübre alınabiliyor. Niye? Çiftçi az mı çalıştı, az mı emek verdi? Bu yıllardan beri izlenen politikaların sonucudur. Bu tablo kayısının ne hale geldiğini gösteriyor” dedi.
Ağbaba, konuşmasının devamında, “Geçtiğimiz yıl kuru kayısı 200 ila 280 TL arasında satılırken bu yıl 110 ila 120 TL arasında satılıyor. Gübre geçtiğimi yıl 500 TL’ydi, bu yıl 1100 TL, mazot geçen yıl 19 TL’ydi, bu yıl 46 TL. Mevsimlik işçi yevmiyesi geçen yıl 450 TL’ydi, bu yıl 950 TL. İlaç geçtiğimiz yıl 450 TL’ydi, bu yıl bin TL. Bu tablo çiftçinin nasıl yoksullaştığının, yoksullaştırıldığının kanıtıdır. Bu sadece kayısı ile sınırlı değil arpa ve buğday eken çiftçinin durumu daha perişan. Toprak Mahsulleri Ofisi buğdayda 9 lira fiyat açıkladı ama çiftçi 6,5-7 liraya buğday satıyor. Taban fiyatın daha altında arpa ve buğdayını satıyor. Tütünü, sebzesi, kayısısı, cevizi öyle maalesef çiftçi ektiğinin karşılığını alamıyor. Kayısı sadece Malatya’nın tarımsal ürünü değil yüzbinlerce insanın ekmek parası. Gelinin gelinlik parası, çocuğumuzun ayakkabı, kalem, defter parası dolayısıyla kayısı bizim namusumuz ve şerefimizdir. Hiçbir ülkeye böyle bir ürün nasip olmaz ama yerlerde sürünmeye devam ediyor. Ulusal ve yerel siyasetçiler maalesef Malatya’nın sesini duymuyor” ifadelerini kullandı.
Malatya’nın bir deprem felaketini yaşadığını ve 19 aydır kentte bir çivi çakılmadığını kaydeden Ağbaba, şöyle konuştu:
“2015 yılında Kuluncak’ta, Hekimhan’da deprem yaşandı, hala evler teslim edilmiş değil. Buradan depremde mağdur olmuş Malatyalılara sesleniyorum; kalkın ayağa, kalkın ayağa, kalkın ayağa… Kalk ayağa, birlik ol. Kalk ayağa, sesini duyur. Malatya’daki çiftçilere söylüyorum; hep birlikte kalın ayağa, kalkın ayağa, kalkın ayağa… Hiç korkmayın seni idam edemezler, sana bir şey yapamazlar. Sana bir şey yapar, eziyet ederlerse o önünde duracak bir vekilin, partin, biz varız. Sen sesini çıkarmadığın, ayağa kalkmadığın sürece bunları yaşamaya ve ezilmeye devam edersin.”
“Deprem bir taraftan fiyatlar bir taraftan şehir yoksullaşmaya devam ediyor. Sizler yoksullaşırken birileri şatafatına, yemesine, içmesine devam ediyor” diyen Ağbaba, “Bugün gazetelerde bir haber var. Diyor ki “Çiftçi iki yıl üst üste tarlasını ekmezse Tarım ve Orman Bakanlığı tarlaya el koyacakmış.” Orayı başkalarına kiraya verecekmiş. Ya kardeşim sen nerede yaşıyorsun? Bunu kime kiraya vereceksin? Eskiden olduğu gibi yine İsrail’e mi kiraya vereceksin? Kime peşkeş çekeceksin? Oraya Suriyelileri mi yerleştireceksin? Çiftçisinin atasından, dedesinden kalmış tarlasını kime vereceksin? Nerede yaşıyorsun? “İki yıl ekmezsen” diyor, zaten ekemeyeceksin. Mazot mu bulacaksın? Bu fiyatlara buğday ekebilir misin? Tarlayı süremezsin. El koyacakmış, iki yıl sonra başkasına verecekmiş. Diktatör müsün sen? Faşizmde böyle bir şey olmaz. Diktatörlükte böyle bir şey olmaz. Çiftçinin malını kiraya verecekmiş hadi oradan” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de yaşanan her şeyin seçim anketlerine yansıdığını dile getiren Ağbaba, “Çiftçinin de, işçinin de, emeklinin de sorunları yansıyor. En düşük emekli maaş 12 bin 500 TL’ye yükseltildi. Daha önceden en düşük emekli maaşının 1,5-2 katını alanlarında maaşları da 15 bin liraya düştü. Anketlerde partimiz istikrarlı bir şekilde oylarını artırmaya devam ediyor. Her gün oylarımızı artmaya devam ediyor. İnşallah bunu devam ettireceğiz. Birlik, beraberliğimizi bozmadan, Genel Başkanımız Özgür Özel’in liderliğinde yapılacak ilk seçimde Atatürk’ün koltuğunda sarayda değil Çankaya’da bir Cumhuriyet Halk Partili arkadaşımız oturacak. Onun sözünü de size vermek istiyorum” diye konuştu.
“Çiftçi, depremzede, emekli, çalışan, çalışamayan perişan” diyen Ağbaba, şunları ifade etti:
“Türkiye’de bunların döneminde beş milyona yakın ev genci var. “Ev hanımı” diyorlar ya bide ev genci var. Ne okuyabiliyor ne çalışabiliyor. Kadınlarımızın ve gençlerimizin durumu ortada. Okuyorsun ama atanamıyorsun, iş bulamıyorsun. Bu düzeni hep beraber gençler için yıkacağız. Bu haksız düzeni çiftçiyi, çalışanı, çalışmayanı, gençlerimizi ezen bu düzeni hep beraber yıkacağız. Geçim yoksa seçim var. Hep beraber sizlerin özlediği iktidarı kuracağız.”