Mustafa Amca Nerede? Depremin Ardından Sessizliğe Gömülen Bir Hayat…
Gözlerimiz onu arıyor. O, Malatya'nın sokaklarını neşesiyle dolduran, kentin gri taşlarına renk katan, herkesin bildiği ama kimsenin tam olarak tanımadığı bir adamdı. Şimdi ise o sessizliğiyle, yokluğuyla konuşuyor.
Malatya Detay: Malatya Deprem: Mustafa Amca Nerede? Depremin Ardından Sessizliğe Gömülen Bir Hayat…
Gözlerimiz onu arıyor. O, Malatya'nın sokaklarını neşesiyle dolduran, kentin gri taşlarına renk katan, herkesin bildiği ama kimsenin tam olarak tanımadığı bir adamdı. Şimdi ise o sessizliğiyle, yokluğuyla konuşuyor.
Malatya'nın Renkli Siması, En Son Nerede Görüldü?
6 Şubat Kahramanmaraş depreminin üzerinden tam iki yıl geçti… Ama zaman bazı izleri silemiyor, bazı yaralar kabuk bağlamıyor. O gün sadece binalar yıkılmadı, sadece yollar kapanmadı; bazı hayatlar da sessizce kayboldu. Şimdi Malatya'nın sokaklarında eksik bir şey var. Eksik olan, sadece taş ve beton değil; anılar, alışkanlıklar, tanıdık yüzler...
Ve belki de en çok eksikliği hissedilenlerden biri, Mustafa Amca.
Onu Malatya'da tanımayan yoktu. Çay ocaklarının vazgeçilmeziydi, bazen derin derin düşünen, bazen sokak ortasında bağıra çağıra yürüyen, kimi zaman sessizce oturup etrafı izleyen o adamdı. Akli şirin derlerdi ona, kimileri sevgisini göstererek, kimileri gülümseyerek. Ama herkes bir şekilde varlığını bilirdi. Şimdi ise, o varlık yerini yokluğa bıraktı.
Son Görüntüler, Son Umutlar…
Mustafa Amca, en son nerede görüldü?
Sokak aralarında elinde sigarası…
Bir kaldırım kenarında dururken…
Ya da belki bir çay ocağında, her zaman oturduğu taburenin başında…
O gece, deprem gecesi, onu gören oldu mu? Bir yerlere sığınmış olabilir miydi? Yoksa o da enkazın altında mı kaldı?
Cevaplar eksik, belirsizlik her yanı sarmış durumda. Ama mahalleli, esnaf, onu tanıyan herkes aynı şeyi söylüyor: 'Mustafa Amca 'sız Malatya, Malatya gibi değil.'
'Belki Bir Gün Çayını Yine Masada Unutur…'
Bazı insanlar kaybolduğunda, arkalarında yalnızca isimleri kalır. Ama Mustafa Amca öyle değildi. O, sokakların ruhuydu, duvarların tanıdığı bir ses, çay bardaklarının dibinde kalan bir damlaydı. Şimdi çay ocaklarında onun için bırakılmış boş bir tabure var. Belki bir gün geri gelir, yine oraya oturur. Belki de son çayını içemedi bile...
Kara bir günde, Malatya'nın o eski kaldırımlarından birinde, eski dostları yine onu görecek mi?
Yoksa bu hikye burada, bir soru işaretiyle mi sona erecek?
Şimdi tek soru kaldı:
Mustafa Amca nerede?