Sen yoksan biz eksiğiz
Malatya'mızı yeniden inşa ederken sana ihtiyacımız var!
Sen yoksan biz eksiğiz…
Acı bir sesle uyandı Malatyam, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, ve Kilis'im. Sabahın nurunda, ezanlara karıştı acının sesi.
Tam 46 bin can yitirdik. Ateş düşecek ev kalmadı. "Sesimi duyan var mı ?" yankılandı sokaklarda, kulakları sağır edercesine…
Ama duymadılar…
Ama uyanmadılar…
Ama görmediler…
Kimimiz uykusunda, kimimiz duada, kimimiz secdede, kimimiz yolda yakalandı…
Bir “an”dı, bir ay oldu şimdi. Yaşamlar bitti, hayatlar durdu. Ümit hep vardı O'nun katında.
Yüreklere ateş düşse de, canlar toprağa verilse de, evlerimiz başımıza yıkılsa da, hayat kaldığı yerden devam edecek.
Yüreğimize acı, bağrımıza taş bağlasak ta, geride bıraktıklarımız, yitirdiklerimiz, anılarımız, hayallerimiz, sevinçlerimiz, yarınlarımız, depremle birlikte enkazın altında kalsa da, hayat kaldığı yerden devam edecek.
Doğa ana kaldığı yerde kendisine verelin görevi yerine getirmeye devam ediyorsa, yağmur yağsa da yağmasa da, rüzgâr esse de esmese de, deprem olsa da olmasa da, hayat devam edecek.
Kara kışın ardından, kuşlar yine ötüyor, çiçekler açıyor ve doğa yine yeşile bürünüyorsa, acı da olsa, hayat kaldığı yerden Malatya'da da devam edecek.
Bahçelerde, yıkık evlerin arasında kayısı ağaçları domur vermeye başlıyorsa,
ölümünden üç gün sonra matem kalkıyorsa, ölü toprağı serilmiş Malatya'da, kayısı ağaçları gelinlik giymeye hazırlanıyorsa...
Sende bir şey yapmalısın!
Bir olmaya, birlik olmaya,
yine, yeniden Malatya olmaya, yeni Malatya'yı İnşa etmeye…
Ayşe Abla, Fatma Bacı, Hasan Amca, İmhan Ana, Ali Hoca, Yusuf Dayı hadi şimdi sana ihtiyacımız var.
Malatya'mızı yeniden inşa ederken sana ihtiyacımız var!
Bu şehrin umudu sensin
Sen yoksan biz eksiğiz.
İbrahim YOLDAŞ