Tarih, Doğa ve Deniz Bir Arada: Patara Antik Kenti

Kütür Sanat: Patara Antik Kenti, Fethiye ile Kalkan arasında, Xanthos Vadisi’nin güneybatısındaki Ovagelemiş Köyü'nde yer alır ve Likya’nın en önemli şehirlerinden biridir.

Likya Birliği’nin başkenti olarak tarihe geçen Patara, Montesquieu'nun "Kanunların Ruhu" adlı eserinde "en mükemmel cumhuriyet örneği" olarak gösterilen yönetim biçiminin uygulandığı kenttir. Bu yönetim, Patara’nın görkemli meclis binasında hayat bulmuştur.

18 kilometrelik plajı ve antik kentiyle Antalya’nın Kaş ilçesine 42 kilometre uzaklıkta bulunan Patara, hem doğal güzellikleri hem de arkeolojik önemiyle dikkat çeker. Likya’nın önemli liman kentlerinden biri olan Patara, tanrı Apollon’un doğduğu yer olarak ün kazanmış ve ilk kez ünlü tarihçi Herodot tarafından anılmıştır. MÖ 13. yüzyılda Hitit metinlerinde Patar olarak geçen bu antik şehir, Xanthos Nehri’ne açılan tek liman olduğu için tarih boyunca stratejik bir konuma sahip olmuştur.

Kente girişte Likya Tipi Roma Dönemi mezar anıtları ve üç gözlü zafer takı ziyaretçileri karşılar. Hurmalık Hamamı, Liman Kilisesi ve dünyanın en eski yol levhası olan Yol Kılavuzu Patara'nın önemli yapıları arasında yer alır. Şehrin tiyatrosu, deprem sonrası MS 147 yılında yeniden inşa edilmiş ve yaklaşık 10.000 kişilik kapasitesiyle göz kamaştırmaktadır. Ayrıca, İmparator Hadrian dönemine ait tahıl ambarı, Meclis Binası ve Bizans Kalesi de antik kentin anıtsal yapılarındandır. Şehrin su ihtiyacı ise yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Kızıltepe’den getirilmiştir ve bu su yolları, arkeolojik açıdan büyük önem taşımaktadır.

Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma (Bizans) dönemlerinde de önemini koruyan Patara, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaus’un doğum yeri olarak da anılır. Patara, Likya Birliği’nin demokratik yapısı ve doğayla uyumlu yaşam biçimiyle, bugün dahi insanlara ve devletlere ilham vermeye devam eden bir antik kenttir.