Akçadağ’ın Küçükkürne Köyü’nde, karlı dağın eteklerine kurulmuş, namazlığın hiç yerden kalkmadığı tek odalı, kerpiçten yapılı bir ev… Yüksek dağlara açılan tahta pervazlı pencereden dışarıyı seyreden bir teyze…
Adı Gülistan… 83 yaşında… Berrak yüz hatlarına gizlenmiş hüznünü ilk bakışta anlamak mümkün değil… Ta derinlerde, içini kasıp kavuran fırtınayı, beynini kemiren acıyı anlamak için oturup konuşmak, dünyasına dokunmak, sohbet etmek gerekli… Herkesin içinde gizlediği bir yangını vardır. Kimisi küllenmiş, zamanın tozlu sürecinde kaybolmuş, kimisi de hâlâ yüreğini tutuşturmaktadır. Çünkü bazı yangınlar vardır ki, yüreklerde bir defa değil birkaç defa tutuşmuştur. Bir yangın sönmeden başka bir yangın alev almıştır.
İşte bu mübarek yüzlü Gülistan teyzemizin hayatı da üst üste gelen musibetlerin bir toplamıdır adeta…
Gülistan Teyze, daha 15 yaşını bitirir bitirmez köyde Ahmet Aslan ile dünya evine giriyor. Köyde çiftçilik yapan, tarla eken Ahmet dayımızla mutlu bir şekilde süren evliliklerinden tam dokuz çocukları oluyor.
Tarihler 2005’i gösterdiğinde Gülistan Teyze hayatının ilk dramını yaşıyor. Bu tarih, yaşadığı ilk evlat acısının tarihidir. İki çocuk sahibi kızı, bugün 17 yaşına basan üçüncü çocuğunu dünyaya getirirken hayatını kaybediyor. Üç çocuk öksüz kalıyor. Çocuklar artık anneanneleri Gülistan Teyze’ye emanet…
İki yıl aradan sonra, Gülistan Teyze’nin içindeki evlat acısı dinmeden, 2007 tarihinde eşi Ahmet Dayı vefat ediyor. Babanın yüreği belki de evlat acısına dayanamamıştır, kim bilir…
Hayat arkadaşını kaybeden Gülistan Teyze’nin ağır imtihanı bitmemiştir. Tarihler 2019’u gösterdiğinde dört çocuk sahibi oğlu Hayrettin, tarlada çalışırken traktörün devrilmesi sonucu hayatını kaybediyor. Yüreğine bir kor ateş daha düşüyor Gülistan Teyze’nin, bir önceki kor ateşin sancısı dinmeden… Geride dört yetim daha kalmıştır, onlar da Gülistan Teyze’ye emanet…
Acısını yüreğine gömüp, gözyaşlarını içine akıtıp, derdini kendisine saklayıp yedi torununa da anne oluyor.
İki evlat, bir de eş acısını bir yürek tek başına taşıyabilir mi?
Taşıyor Gülistan Teyze… Alnı secdeden kalkmıyor, dilinden dualar eksik olmuyor, Allah’a tam teslim olmuş bir iradeyle bu acılara sabrediyor.
Dilinde ne bir isyan, ne bir şikâyet… Allah verdi Allah aldı, diyor. Sihirli kelime: teslimiyet…
Ne diyebiliriz ki, ne yapabiliriz ki, biz de ellerimizi açıp Allah’a yalvarmaktan başka: Yüce Allah, Gülistan teyzemize bol bol sabır ihsan etsin, imtihanını kolay eylesin, evlatlarını kendisiyle birlikte cennette ağırlasın.